top of page
  • cangulerbensu94

Ben Yüksek Duyarlı Biriyim - Aşırı Hassas Kişiler İçin 5 Özbakım Önerisi

Hızlı ve öfkeli modern dünyamızda hassas insanlar için bir rehber

photo by cottonbro at Pexels



7 yıl önce herhangi bir dış uyaranın beni çileden çıkardığını fark ettiğimde 20 yaşındaydım. Bunun farkına varmam gerçekten bu kadar uzun sürdü çünkü aşırı kalabalık bir şehirde yaşamanın zor ve rahatsız olabileceğine inandırmıştım kendimi. Ama etrafıma baktığımda çoğu insanın benden daha rahat davrandığını gördüm. Ben ise kendimi incecik bir ipin üzerinde yürümeye şartlamıştım.

HSP'li kişiler fiziksel, sosyal ve zihinsel uyaranlara karşı yoğun derecede hassas oldukları için toplumda "aşırı duyarlı" olarak etiketlenirler. Bu kişiler yüksek duyusal işleme hassasiyetine sahiptirler ve herhangi bir konuyu derinlemesine işleyebilirler. HSP sıklıkla kişinin kendini gereğinden fazla yorgun, hasta ve stresli hissetmesine neden olur. Bir insan çok fazla bilgiye maruz kaldığında, hayatı yaşamaktan çok hayatta kalma meselesi haline gelir. Sonuç olarak, HSP'ler diğer insanlardan daha fazla öz bakıma ihtiyaç duyar.


HSP'nin sosyal hayatıma etkilerini yıllardır gözlemliyorum. Aşırı hassas olmanın hayatı nasıl zorlaştırdığını biliyorum. Bir hayalet gibi etrafta dolanmamak için ne yapmam gerektiğini anladım. HSP utangaçlık, içe dönüklük veya herhangi bir sosyal fobi ile karıştırılmamalıdır, sadece kişinin yaşam algısının yoğun olduğunu gösterir ve elbette bu duyguları dengelemenin birçok pratik yolu vardır.



Hsp’ye sahip kişilerin en büyük ihtiyacı nedir?


''Aşırı hassas kişi'' terimini ortaya çıkaran Elaine Aron’a göre HSP doğuştan gelen bir özelliktir ve hassas kişilerin beyinleri diğer insanlardan daha farklı çalışır. Beyniniz daha yoğun çalıştığı için çok çabuk bunalırsınız. Ama aşırı hassas olmak bir kişilik bozukluğu değildir hatta oldukça normaldir. Toplumun yaklaşık %20’sinin HSP olduğu çalışmalarla doğrulanmıştır.


Hsp’ye sahip kişiler dış uyaranları daha hızlı ve karmaşık bir şekilde algıladıkları için, karmaşık bir düşünce sistemine sahiptir. Hspli kişiler çevrelerinde olan bitenden çok çabuk etkilendiklerinden genelde çabuk yoruluyormuş gibi hissederler. Ama aslında bu dış dünyadaki duygular da dahil diğer her şeyi sünger gibi emdikleri anlamına gelir. İlkokulda ben sessiz ve çekingen biriydim. 7 yaşındayken bile bir çocuğun yüzündeki duyguları anlamlandırabiliyor, hakkımda düşündüklerini hissediyordum. Tüm okul hayatı boyunca her şeyi geride durup izleyen çocuk bendim. Bunu yıllar boyunca asosyallik olarak algıladım. Ama aslında tüm ihtiyacım olan hassaslığımı keşfetmekti.


Hassas bir sinir sistemine sahip olan HSP’lerin empati yetenekleri çok fazla gelişmiştir. İnsanlar sizi fazlaca detaylara takılan biri olarak tanımlarsa, bunu iyi bir özellik olarak kabul edip yolunuza devam edin. Çünkü bu konuda yapabileceğiniz hiçbir şey yok. O halde hassaslığın size getirdiği avantajları kullanmaya başlamanın zamanı geldi.


Hsp karakteriniz hakkında farkında olmanız gereken 3 şey


HSP’ye sahip biriyseniz bu 3 özelliği utangaçlık ya da asosyallik ile karıştırmamanız gerekir. Çünkü sizin sadece daha derin bir işleyiş şekliniz vardır. Dış ortamdan aldığınız bilgiler sisteminize giriş yaptığında onları işlemek için acele etmeyin. Kendinize şefkatli bir alan sağlamazsanız çok çabuk strese girebilir ve olayları kendiniz için zorlaştırabilirsiniz.


Sessiz alan ihtiyacı : Her nerede olursanız olun günde 10 dakikayı kendinize ayırmalısınız. Bu keyfi bir durum değil, Hsp kişilikleri için büyük bir ihtiyaçtır.


Sosyalleşmeden önce incelemek: Yeni bir ortama girmeden önce gergin hissetmek ve tereddütlü olmak doğal bir durumdur. Kendinizi sosyal ortamlarda aşırı dikkatli olduğunuz için yetersiz hissetmemeniz önemlidir.


İstemediğiniz tekliflere hayır demek: Sizin memnuniyetsiz ya da asosyal biri olduğunuzu göstermez. Tam tersine ihtiyaçlarınızın farkında olduğunuzu gösterir. Hayır demekle kimseyi incitmediğinizi bilmelisiniz.


Aşırı hassas kişiler nelere dikkat etmelidir?


Hızlı bir şekilde değişen dışadönük dünyamızda aşırı hassas biri olduğumu öğrenmeden önce kendimi çeşitli kelimelerle aşağılayıp dururdum. Kendime karşı en büyük haksızlığım ise fazla konuşmadığım için daima yalnız kaldığımdı. Ama bu doğru değildi. Çünkü anlamlı sohbetlere değer veren bir INFJ kişilik tipi olarak boş konuşmalara girmektense yalnız kalmayı zaten ben seçmiştim.


Kendinizi kimseyle kıyaslamayın: Kıyas yapmak daha fazla güvensizliği de beraberinde getirir. Güvensizlik HSP’nin en büyük düşmanıdır. Daha fazla bilgi işlemenize ve sonuçta daha derine inerek kendinizi suçlamanıza neden olur.


Aynı anda farklı işlerle uğraşmayın: Bir bilgiyi işleme süremiz oldukça detaylı olduğu için tek seferde bir işe odaklanmamız, kafamızın karışmaması ve strese girmememiz için önemli bir faktördür.


Mükemmelliyetçi olmaktan kaçının: Yaptığınız bir işte detayları en sona bırakın ve insanların işinizi sizin kadar ince bir şekilde hiçbir zaman incelemeyecek. Her detayın mükemmel olmasına endişelenerek sadece kendinize zarar veriyorsunuz.


Güçlü yönlerinizi bilin: Forbes’in haberine göre en iyi liderler aşırı hassas kişilerden çıkıyor. Bu yüzden güçsüzlük sandığınız özelliklerinizi yeniden değerlendirmeniz önemlidir. Güçlü yönlerinizi iyi bilirseniz, hiçbir durum eskisi kadar korkutucu görünmeyecektir.


Aşırı Hassas Kişiler İçin 5 Özbakım Önerisi


Piano müzik dinlemek : Yapılacaklar listemi açtığım sabah saatlerinde günün geri kalanından daha gergin olurum. Çünkü freelancer bir çalışan olarak günümü verimli bir şekilde planlamak beni strese sokar. Yapılacak çok şey var, Peki ama önce hangisinden başlamalıyım gibi soruları kendime yüksek sesle sorarım. İşte böyle anlarda imdadıma yetişen tek bir şey vardır. Uzun bir piano müzik listesi zihnimdeki tüm panik enerjisini alır. ve Daha sakin düşünmem için bana yardım eder.


Uzun Yürüyüşler yapmak: Gün içinde zihnim istenmeyen eşyaların durduğu tavan arası odası kadar doludur. Düşüncelerin hepsini ayıklamak yerine sakin ve uzun bir yürüyüşe çıkarım. Adımlarım birbirini izledikçe düşünceler de ayrışmaya başlar. Uzun yürüyüşler bizim çözmek için saatler harcadığımız tüm sorunları tek bir seferde çözebilir. Ne zaman yürüyüşe çıksam zihnim daha önce aklıma dahi gelmeyen parlak çözümlerle dolar. Ama çözüm her zaman şart değildir. Yürüyüş vücudumuzu ve zihnimizi daha dingin hale getirerek ruh halimizi de dengeler.


Duygusal tatmin: Aşırı hassas kişiler algıladıkları her şeyi daha derinden inceleme özelliği ile doğdukları için, duygusal tatmin hayatımızdaki en önemli şeylerden biridir. Eğer sevmedikleri bir işleri varsa daha kolay yorulabilir ve pes ederler. Bu yüzden etrafımızda bize zarar veren ne varsa yavaşça onları azaltma yoluna gitmemiz gerekir. Duygusal tatmin sağladığımız alanları arttırmamız sadece hayat kalitemizi değil aynı zamanda duygusal zekamızı da yükseltmemize yardımcı olur. Hayatımızdaki duygusal tatmini ise güven ve memnuniyet hislerinin farkında olarak her gün arttırabiliriz.


Daha az düşünmeye çalışmak: Gün içinde bazen çok hareket ettiğim için değil çok düşündüğüm için aşırı yorgun hissederim.. Bu yüksek hassasiyete sahip bir insanın kolaylıkla söyleyebileceği cümlelerden biridir. Zihnimizin içinde biriken on binlerce işlenmemiş düşünce bizi o kadar yorar ki, bazen sadece her şeyi bırakıp uyumak isteriz. Ama her şeyi düşünmek zorunda değiliz. Üstelik düşünceleri ayıklamak dolabımızı toplamak gibi değildir. Düşünceler biçim değiştirirler. Bu yüzden beni en çok yoran bazı düşüncelerimi daima yazarım. Yazarak düşünmek her zaman kolaydır. Sana zarar veren ve mutlu eden her şeyi zihninde uçuşmadan net bir şekilde görürsün. Ve zararlı düşüncelere karşı bir çözüm yolu geliştirmenin en iyi yolu da onları somutlaştırmaktır. Benim gibi aşırı hassas insanlara en büyük önerim düşünceleriyle mücadele etmeyip onları yazmalarıdır.


Akışına bırakmayı öğrenmek: Akışına bırakmak, hızlı akan dünyamızda sanıldığı kadar kolay bir şey değildir. Ama akışına bıraktığımız her şey için bir güven duygusu geliştirmemiz gerekir. Yüksek bir yerden atladığınızda aşağıda sizi tutan biri yoksa sadece dengenize güvenirsiniz. Bu dengede evren ile uyumlu olmalıdır. Ultra hassas insanlar hayatlarında her şeyin kendileriyle ilgili olmadığını bilmelidirler. Hayatımızda kontrolümüzde olmayan pek çok şey vardır. Ve bir durumu ya da kişiyi sıkı sıkıya tuttuğumuzda onunla aramızdaki gerginliği azaltmak yerine arttırırız. Serbest bırakma enerjisinin vazgeçmek değil de oluruna bırakmak olduğunu anlamalıyız. Güvenmemiz gereken tek şey elimizden geleni başarıyla yaptığımızdır. Geri kalan her şey bizim kontrolümüz dışındadır.

Son olarak, olayları hızlı ve derinden algılasak da sürekli kişiselleştirmemeye özen göstermeliyiz. Duyduğumuz veya gördüğümüz şey, gerçekliğimizin değil, yalnızca kendimizin bir yansımasıdır.


Bu yazının orijinali Medium'daki change your mind change your life yayınında yayınlanmıştır.


22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page